Ali Baba
Bu bölümde Ali Baba isimli hikayeyi okuyabilirsiniz.
Hikayenin başlangıç bölümünün Türkçe çevirisini aşağıda bulabilirsiniz.
Bir varmış, bir yokmuş eski zamanlarda bir İran ülkesinde yaşayan iki kardeş varmış. Bir tanesi gerçekten zengindi, diğeri fakirdi. İlkinin adı Kâsım, ikincisinin ismi Ali Baba idi.
Kâsım çocukluğunun ilk yıllarında kardeşi Ali Baba gibi fakirdi. Ancak o zengin bir tüccarın kızı ile evlendi. Babasının ölümünden sonra kıza çok para ve büyük bir ticaret miras kaldı. Kocası bu büyük servet sayesinde refah ve bolluk içinde yaşar oldu. Kısa bir süre geçtikten sonra ticareti başarılı oldu ve kârı arttı. En zengin insanlardan birisi oldu.
Kardeşi Ali Baba'ya gelince çok fakir bir kızla evli idi. Dünyalık olarak sahip olduğu, bakımsız bir ev ve her gün ormana gittiği üç eşekten ibaretti. Odunları kesiyor, eşeklerle taşıyor ve satarak geçimini kazanıyordu.
Kardeşi Kâsım gerçekten çok katı kalpli idi. Büyük servetine ve parasına rağmen kardeşine on kuruş vermezdi. Karısı ise daha katı kalpli idi. Zavallı kardeşine hiç merhamet etmiyordu. Onu ne zaman görse yüzünü ekşitir, ona ne yiyecek ikram eder, ne de para verirdi.
Günlerden bir gün Ali Baba adeti olduğu gibi, yanında üç eşeği ile beraber ormana gitti. Eşeklerin taşıyabileceği kadar odun kesti. Topladığı odunları yüklemek istediğinde, atlıların kendisine doğru yaklaşmakta olduğunu gördü.
Kendi canı için endişelendi. Süratle üç eşeğinin yanına koştu. Onları ormandaki büyük ağaçlardan birine bağladı. Sonra ağacın tepesine çıktı. Kimse görmesin diye de dalların arasına gizlendi. Sonra atlıların kendisine yakın bir yerde atlarından indiğini gördü.Onları saydı ve reislerinin önderlik ettiği kırk atlı olduklarını gördü. Konuşmalarından onların harami çetesi olduklarını anladı.
Haramilerin başı büyük bir kayanın önünde durup "Açıl susam açıl!" dedi. Ali Baba ise onu görüyordu.
Kaya aniden yarıldı. Kırk harami reisleriyle içeri girdiler. Mağarada kısa bir süre kaldıktan sonra oradan ayrıldılar.
Reisleri "Kapan susam kapan!" dedi, kaya eski haline döndü. Kapandı ve kırk haramiler geldikleri yere döndüler.
Ali Baba gördükleri karşısında çok şaşırdı ve kendi kendine dedi ki :
-Burası haramilerin çaldıkları paraları ve değerli eşyaları sakladıkları mağara olsa gerek. Artık onların sırlarını öğrendim. Bu mağarayı açıp, içindeki para ve depolanmış erzağı görmeye çalışacağım.
Bunun üzerine Ali Baba ağaçtan indi. Kayanın önünde durdu ve "Açıl susam açıl!" dedi. Kaya yarıldı ve mağara açıldı. İçeri girdiğinde, içerisinin para ve kıymetli taşlarla dolu olduğunu gördü.
Ali Baba çok şaşırdı. Haramilerin mağara geri dönebileceğinden korktu. Üç eşeğin taşıyabileceği kadar parayı oradan aldı. Daha sonra hızla mağaradan çıktı ve şöyle dedi :
-Kapan susam kapan.
Kaya eski haline döndü.
Ali Baba, kimse ondan şüphelenmesin diye eşeklerin taşıdığı paranın üzerine biraz odun koyduktan sonra eve döndü.
Hikayeyi buradan indirebilirsiniz.
Yorumlar