Nuri Demirağ Kimdir?

Nuri Demirağ Kimdir?

Giriş

Bu bölümde yazarı Ziya Şakir olan "Nuri Demirağ Kimdir?" isimli kitabın elektronik sürümünü bulabilirsiniz.

Karakter tanıma işlemi henüz tamamlanmadığından sadece taranan kısmı elektronik kitap olarak bulabilirsiniz.

Kitabın aslı 1947 yılında İstanbul'da Kenan Matbaası tarafından basılmış.

Aşağıda kitaptan alınmış ufak bölümler bulabilirsiniz.

Azim ve teşebbüs

Şahsi gayret ve idealler birleşip bir kül teşkil ettikleri zaman gayeye varılmış nazariyle bakılabilir. Azim ve teşebbüs, fertlerden başlıyarak cemiyetlerin ve milletlerin bekasına mutlak surette müessirdir. Teşebbüs ve azmetmek, herhangi bir işin en basit riyaziye kaidelerivle halledileceği veçh ile dörtte birinin yapılması demektir.

Ölçü mü istiyorsunuz?.. İşte, yirmi otuz yıl evvel topu topu birkaç on lira ile işe başlıyan Nuri Demirağ.. işte, muazzam hangarları, hava meydanları ve atölyeleriyle ortaya koyduğu eseri..

Bu Türk, her zevkin ve idealin üstünde memleketinin idealini ve müdafaa cephesini düşünerek bugünkü kabiliyet ve randımanı kazanmıştır.

Ona, ne İsviçre'nin, ne şuranın ne de onun bunun vereceği saadet, Türk olmanın ve hâkim yaşamanın saadetini verememiştir.

Nuri Demirağ'ın ideali ve onun yenilmez gayreti ile göklerde haz ve sürurla seyrettiğimiz çelik kanatlar, gençliğin göğsünü imanla kabartmaktadır.

İlk Türk şimendifer yolu müteahhidi

Nuri Bey, kardeşi Mühendis Abdurrahman Naci Bey'i memuriyetinden istifa ettirdi. Ona sermaye verdi. Kendisine şerik ederek işe girişti.

İlk Türk şimendifer yolu müteahhidi, ilk kazmayı vurduğu yerden itibaren azminin ve imanının bütün kudret ve kuvvetiyle ilerlemeye ve bütün geçtiği yerleri, demir ağlarla örmeye başladı.

Toprakları yardı. Taşları parçaladı. Çelikten sert yalçın kayaları delerek tüneller açtı... Samsun'dan Erzurum'a kadar yer yer yaptığı yollardan sonra, muzaffer bir kumandan nasıl ki şerefli kılıcını haklı bir gurur ile duvara asarsa, o da senelerce tabiatın en çetin maniaları ile mücadele ederek muvaffakiyet kazanarak kazmasını, millete vakfettiği milyonlarla dolu kasasının yanına dayadı.

Fakat Nuri Bey'in muvaffakiyeti, Samsun'dan Erzurum'a kadar geçtiği yerleri demir ağlarla örmekten ibaret kalmadı. O, büyük iddiasının tahakkukuna çalıştı.

Samsun'dan başlayan ilk taahhüdü müteakıp Fevzipaşa - Diyarbakır, Afyon - Antalya, Sivas -Erzurum, Irmak - Filyos hatlarında 1012,50 kilometrelik yol yaparken, diğer büyük inşaat işlerine de atıldı.

Bursa'da, Sümerbank'ın Merinos, Karabük'te Demir ve çelik, İzmit'te Selüloz, Sivas'ta Çimento, fabrikaları ile, İstanbul'daki muazzam Hal binasını ve Eceabad - Havza şosesini de yaptı...

Şunu da ilâve etmek lâzımdır ki Nuri Bey, bütün bu büyük eserlerinin önünde ve muhitlerinde, hayrat çeşmeler yapmayı da unutmamıştı, nitekim bu çeşmelerin adedi, kırk sekizi aşmıştır.

Nuri Bey, bin kilometreyi mütecaviz şimendifer hattı yapmakla Nuri Demirağ adını bihakkın ihraz etmişti.

Tayyarelerin çelik kanatları

O, yeryüzünde gördüğü bu işleri de, büyük dimağında kurduğu muazzam projelere bir başlangıç addetmiş.. artık gözlerini semalara çevirmişti.

Tayyareciliğin günden güne ilerlediğini görüyor; bütün terakki safhalarını büyük bir dikkatle takip ediyor; bundan sonra harplerde zaferin, süngü uçlarıyla değil, tayyarelerin çelik kanatlarıyla temin edileceğine kanaat getiriyordu.

Ve sonra, şöyle bir sual karşısında düşünüyordu:

— Vaktiyle ecdadımız yirmi bin, otuz bin atlı ile Macar ovalarını alt üst ederler.. büyük zaferlerini bu akıncılarla ihraz eylerlermiş... Bugünün akıncıları da, tayyarelerdir. Acaba yirmi otuz bin Türk atlısıyla, tarihin en şanlı zaferlerini kazanmış olan Türk ordusunu kanatlandırmak mümkün değil mi?..

Suale, hiç tereddüt etmeden yine kendisi cevap veriyordu.

— Mümkün.. hem de çok mümkün...

Bu cevap, onda milli bir heyecan uyandırıyor. Türk kanatlarının semalara hâkim olabileceğini düşündükçe heyecanı artıyordu.

O zaman, artık dev gibi kuvvetlenmiş enerjisinin bütün kuvvet ve takatiyle bu işe atılmayı zihnine koyuyor. Ve hiç bir müteahhide nasip olmuyan muvaffakiyetler kazanan kazmasını dayadığı kasasında, iş bekleyen milyonlarını, kahraman Türk ordusunu kanatlandırmaya hasretmeyi, kudsî bir gaye ittihaz eyliyordu.

Kitabı indiriniz

Kitabın hâl-i hazırda tamamlanan sürümünü buradan indirebilirsiniz.

Yorumlar

yorum yaz

Yorum yaz

Henüz yorum yok.